Sinema
Gece Hayvanları

Gece Hayvanları

Susan Morrow görünüşte hepimizin isteyebileceği harika bir hayata sahip. Bir gün bu kusursuz hayata alelade kahverengi bir kağıtla kaplanmış bir kitap ile 19 yıl önce hayatından söküp attığı kocası  aniden dahil oluyor. İlk başta bizde Susan’ın hayatına tepeden düşüyoruz. Her şeyin muhteşem göründüğü bu hayatta, her şeyin sadece görüntüde muhteşem olduğunu hemen fark ediyoruz.

Susan ve ikinci eşi Hutton mutfakta günlerinin nasıl geçtiğine dair bir konuşma yapıyorlar . Ama Hutton oralı değil, resmen Susana evin güzel gözükmesi için konulan bir biblo gibi davranıyor. Bir biblonun konuşması söz konusu olmadığına göre, Hutton’ın onu dinlemesine gerek yok. Susan sadece güzel gözükmek için ona lazım olan bir eşya. Mutfaktaki bu konuşma sırasında, Hutton yanlışlıkla tezgaha şeker döküyor, ikiside panik oluyor ve tezgahı temizliyorlar. Bunu o kadar büyük bir olay gibi ivedilikle yapıyorlar ki, ne bu telaş şimdi demekten kendinizi alamıyorsunuz. Film biraz daha ilerleyince Susan kocasının kendini aldattığını öğreniyor. Kocasından boşanmak şöyle dursun, ağlamıyor bile. Ağlamıyor yada boşanmayı düşünmüyor, çünkü Susan ve kocasının evliliği görünüşte kusursuzdu. Susan’ın dünyasında kapak güzelse, kitabın içeriği önemli değil.

Susan’ın annesi Edward ile evlenmesine karşı. Edward ile takıl ama evlenme, pişman olursun, sana yetmeyecek diyor. Susan ben çok mutlu olacağım, senin gibi olmayacağım diyor ama evlilikleri sırasında Edward’ın denemesi ile yaptığı iğneleyici konuşması sırasında aslında her zaman annesi gibi olduğunu görüyoruz. Tabii Susan o zaman bu gerçeğin farkında değil. Edwardı hayatının resminden kendince haklı sebeplerle çıkarmış olan Susan çocuklarını aldırmaya kocasını aldattığı adamla gidiyor.  Edward’ı  o kadar istemiyor ki aldırdığı çocuklarından onun çocuğu diye bahsediyor.

Susan ilk evliliğini bayıla bayıla yaptı. Ama sonları çok kötü bitti. Bunun sebebi Edward’ın onun hayat standartlarını karşılayamaması. Susan ayrı dünyaların insanları olduğunu anlayıp, Edward ile ayrılık konuşması yapıyor. Susan onun yüzüne bile bakmıyor. Bir görevi yerine getirircesine, ayaküstü cümlelerini peş peşe sıralıyor. Edward bu konuşmanın ardından sadece arkasından bakabiliyor.

Edward haklıydı. İnsan en iyi kendisi hakkında yazabilirdi. Bu kitabın diğer başrolüne bak bana neler yaptın demek için bu kitabı yollamıştı.  Ama o kadar basit değil; kendine neler yaptığına bak dercesine Susana ayna tutuyor adeta.

Susan kitap bitince, kitap hakkında konuşmak için Edward ile görüşme ayarlıyor. Susan tam kendi çevresine yakışan şık bir mekan seçiyor buluşma için. Susan bekliyor ama Edward hiç gelmiyor. Sokaktaki ayrılık konuşmasında Edward “Birini sevdiğinde onunla ilgili dikkatli olman gerekir. Ona bir daha asla sahip olamayabilirsin” demişti. Bu haklılığını  Susanı yemekte tek başına bırakarak ona acı bir şekilde tecrübe ettiriyor.

Edward Susan’ın aklına ben kitabı yazdım, hayatıma devam ettim; sen ise günün sonunda aldatıldın ve çocuğun ile sağlıklı bir ilişki bile kuramadın fikrini ekiyor. Böylece Edward doğmamış bebeğinin, aldatılmasının ve biten evliliğinin  intikamını almış oluyor.

Yönetmen Tom Ford ikinci filmi ile çıtayı en tepeye çıkarmış. Kendisi aynı zamanda moda tasarımcısı. Susan ve Edward evliyken şehrin ışıl ışıl hali, Susan’ın kitabı okurken şehrin kasvetli halini yansıtışı bence tasarımcı kimliği sayesinde daha da etkili oluyor.

Kendimizi dışarıdan izole ettiğimiz bugünlerde kaliteli vakit geçirmek isterseniz, bu film tam size göre.

Ödüller

  • 73. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde Büyük Jüri Ödülü’nü kazandı.
  • 74. Altın Küre Ödülleri’nde bir ödül kazandı. (3 adaylık elde etmişti)

 

  • Fotoğraf alıntıdır.